Endonezya

      ENDONEZYA ( INDONESIA )
Bir öğretmen olarak sömestri iple çekiyorum çünkü kaçabildiğim enn uzak noktaya gidebiliyorum. 2012 sömestr tatilini endonezya'da geçirdim. türkiye'de endonezya yokluk içinde vs denilince bende nepal gibi sanıp ne kadar hippi kıyafetim varsa götürdüm ki sonra da oyyy başıma gelenler :))
  JAKARTA        
 THY ile 14.5 saatlik bir yolculuk ardından Jakarta'ya indik. bir ülkeye  karanlıkta inip sabah yeni bir yerde uyanmaya bayılıyorum. Jakarta acayip gelişmiş bir ülke. türkiye'de olmayan yapılar inşaa edilmiş. alışveriş merkezleri şuana kadar gördüğüm en büyük ve lüks olanlardı. bazı gezgin notlarında çok ucuz alışveriş yapın yazıyordu ya yok öyle bir dünya. en basit örneği şöyle verebilirim. bildiğimiz MANGO bile türkiye'den 10-20 dolar daha fazla. Oranın eminönünü bile buldum :)) hatta fotoğraf makinemi oradan aldım garantisiz fiyatı türkiye'deki spot mağazayla 300-400 tl farkediyor.
 Motorsiklet kullanımı çok yaygın. ben hippi gidince oradaki insanlar arasında bitli turist olarak gezdim. topuksuz ayakkabı ile gezen kadın yok neredeyse. tabi kaldığımız bölgeyle de alakalıdır. güvenli bir ülke.istediğiniz çeşit yemek bulabilirsiniz. aç kalacağınız bir yer değil. çok şık mekanlar var, yemek pahalı değil jakarta'da hatta bize eşit. rahat rahat pizza, makarna,  vs bulursunuz.hatta lübnan mutfağı bulun kendinize bildiğiniz kebapçı osman usta :))Jakarta'da gün geçirmek yeterli bence. çünkü endonezya bir cennet ve diğer bölgeleri çok daha güzel.ben gezilerle ilgili notlar okurken en çok merak ettiğim ne yenmiş içilmiş değil de ne hissettirdiği oluyor. ben çok beğendim Endonezya'yı ama Balayı için gitmek saçma yani sadece Bali'ye gidip bir otelde tatil yapacaksan neden 15 saat uçasınki? Ama balayını gezgin gibi geçirmek isteyenler için çok mantıklı bir gezi :)

YOGYAKARTA okunuşu ile cokcagarta :) Jakarta'dan1 küsür saatlik  iç uçuş ile jogjakartaya gittik.havaalanına iner inmez etrafımızı adamlar sardı. ve içlerinden biri :))) EKO bizim rehberimiz oldu. dönüş anımıza kadar Eko'nun kesin bize kazık atması gerektiğini düşlündük durduk çünkü günümüzde bu kadar dürüst bir insan ancak kitapta kalmıştır dedik. biz turistiz ve o hep bizim faydamıza hareket edecek. varmış böyle dünya. Eko bizi hala hareketli olan yanardağ bölgesine götürdü. ordan da tapınaklar bölgesine. Aracımız çok lüks ve klimalıydı :)) oralarda önemli. çok keyifli bir geziydi. Endonezya'da en uygun bölge burası. Sadece akşamları güvenlik sıkıntısı olabilir diye karanlıkta gezmeyin diye çok kişi uyardı bizi. Ama ne fayda. Valla beni buz ve açık su konusunda da uyardılar ama banamısın demedim :))Yogyakarta  daha yerel bir bölge, batikleri ile meşhur.sokaklar dolusu var.  akşamları metrelerce uzunlukta sofralar kurulup aparatif kızartmalıklar satılıyor ama ben çok sağlıklı ve temiz bulmadığımdan yiyemedim. bu demek değilki çok hijyen düşkünüyüm,fakat orada kurulan yer sofraları  bildiğiniz çamur içinde. Ama güzel yemek yiyeceğiniz yer yok değil.
BOROBUDUR TEMPLE
Borobudur tapınağı dünya miraslarımızdan. gerçekten görülmeye değer bir işçilik.Ölmeden öncese görülmesi gereknler listesinde.  "Günümüzde Budistlerin hacı olabilmek için geldikleri Borobodur'un çevresinde 7 kez dönmeleri gerekiyor" muş benim haberim olmadı:))             
 PRAMBANAN
 Dünyanın en güzel tapınağı diyorlar, bence borobudur daha güzeldi.uzun yıllar gizli kalmış, sonradan keşfedilmiş bir yer prambanan. ben budist tapınakları daha çok sevdim. Hindu tapınakların minyatür işçiliği korkutucu koruyuculardan oluşurken, Budist tapınakların minyatür işçiliği hep sevimli hayvanlara ve gülümseyen insanlarla süslü.
  BALİ
Tapınaklar ve cennet adası Bali'de binlerce tapınak var, adımınızı attığınız her yerde. meydanlarını  süsleyen devasa boyutlarda çok güzel heykelleri var.Ahşap oymacılığına ilginiz varsa kesinlikle yol kenarlarında sıralı dizilmiş atölyelerden alabilirsiniz ama ulaşımı nasıl yaparsınız bilemiyorum çünkü bunlar  büyük objeler. Bali merkeze gittiğinizde " bumuydu yani" diye düşünmeyin. Merkez sizin için sadece uyuyacağınız ve bazı öğünleri yiyeceğiniz bir yer olacak. bali o kadar büyükki. günlüğü  ortalama 10 $'a kiralayacağınız  koca lüks bir araç ile gezmeye, görmeye doyamayacağınız yerlere gidebilirsiniz. ben bir bölgede arabanın penceresini açıp ağaçların kokusunu almak istedim ve o an ilk kez şükretmeye başladım. böyle bir ülkede cennet duygusu yaşadığım için,gördüğüm için şükrettim.
 Ubud'da   Monkey Forest  diye bir yer  var mesela, yine her yerde hırsız maymunların gezdiği bir orman. Ama bu maymunlar çok fena, başınıza, boynunuza çıkıp toka, gözlük ne varsa çalıp kaçıyorlar. öyle tatlılarki, ben birine aşık oldum :))

buradan çıktıktan sonra  Pura Prajapati Temple'a doğru yola çıkacaksanız. biz bayram dönemi orada olduğumuz için kalabalık bir törene  denk geldik fakat tapınak alanının  içinde bazı bölümlere  yabancıları almıyorlar.
Ubud'a  kesin gidin ve  mümkünse paraya kıyıp orda bir otelde kalın ama önce " hangi cennet odasını seçsem", diye  araştırın. ben ne yazıkki kalamadım çünkü geç keşfettim ve otelimizi çok beğendiğimiz için 4 günlük ödeme yapmıştık. Balide 3 otel değiştirdik, ilk iki gün kaldığımız havuzlu falandı ama  oraya göre kötüydü yine internet kurbanı olmuştuk.2. otel best western'di, pis otel sonrası lüks olsun istemiştik. benim yüksek kat merakımdan dolayı en üst katta kalmıştık ve Endonezya depremi ile sallanıp, 3. otelimiz  Melasti'ye  geçtik.  netten güzel görünmüyor orada kuta merkezde. çok güzel müstakil bir oteldi, geceleri muson yağmurlarında kıyafetlerle otele koşup odaya girmeden havuza atladığımız bir otel.   neyseki sevgilim daha önce Endonezya'yı görmediği için, onunla birgün tekrar gidip Ubud'da kalacağım ;)) hem de aşağida linki olan otelde  otelde:))  google görsel linkini ekliyorum. kuantumdan zarar gelmez sonuçta  değil mi? (ama açıkçası kuantumu doğru çalıştırdığım da söylenemezde neyse :) http://www.ubudhanginggardens.com/web/pubu/ubud_hanging_gardens.jsp  (http://freshome.com/2011/11/01/hanging-infinity-pools-in-bali-at-ubud-hotel-resort/  )

                   Hırsız maymunlara aşık olup, tapınağa yola koyulup, onlarca insanla dua  ettikten sonra çok karnınız acıkmış oluyor ve rehberlerinizin önerisi ile okyanus kenarında yemek yemeğe gidiyorsunuz." Güneşin daha önce bu kadar büyük olduğunu görmüşmüydüm?" diyorsunuz.  Gün batımında  çok lezzetli deniz mahsulleri, masa aralarında gezen süper müzisyenler, ve vazgeçilmez mısırcılar ile ipek kumların üstünde  mükemmel bir yer. Mısır demişken, bali'de bol bol ızgara mısır yiyin aynı bizdeki gibi mısır arabaları var. ama farklı olarak onlar ayrı ayrı soslar hazırlamışlar mısırpiştikten sonra pis fırça yardımı ile :) hangi sostan isterseniz sürüyorlar. ben en çok sarmısak ve tereyağını sevmiştim :)) yukarıda gördüğünüz sofra bizim sofra :) balıktan mezeye, salatadan pilava, çatlayana kadar yiyin ve ödeyeceğiniz iki kişilik ücret taş çatlasa 30-40 dolara eşit olur.
Balide başka bir gün dalış ve dünyanın sörf merkezlerinden biri olan ve ölmeden önce görülmesi gereken yerler listesindeki ULUWATU'yu görmekle geçiyor. Doğru hatırlıyorsam dalış için Nusa Dua'ya gitmiştik. Bu bölge  tsanami uyarısı olan bir bölge ve gittiğim dönem hava bol yağışlıydı. Dalış için bir tekneyle  sadece 3kişi yani  ben, hoca ve kaptanla okyanusta açıldık. hava kapalıydı, okyanus dalgalıydı ve ben hocayla dalma ile ilgili konuşacak şekilde  ingilizce bilmiyordum :) Türkiye'de daha önce Kaş'ta dalmıştım ve çok keyif almıştım fakat Endonezya'da suyun altındaki şiddetli akıntı, korkunç uğultu ile çok korktum. Korkmam normaldi çünkü dalış hocam beni bırakıp foto çekmek istiyordu ve ben mümkün olsa suyun altında  "saçmalama da beni tut :)" diye bağır bağır bağırmak istiyordum :) ama nasıl olsa öleceğim diye düşününce kendimi rahat bırakıp balıkları ekmekle beslemeye başladım. Kendimi "kayıp balık Nemo", filminde gibi hissettim. o kadar güzel rengarenk balıklar vardıki, korku falan kalmadı. Ben kendi adıma cesur sayılacak biriyimdir fakat orda neden bu kadar korktuğumu tekrar tekneye çıkınca anladım. Kaptan, Hocaya açıktaki dalgaları gösterip, kendi dillerince panikle konuşup hızla sahile döndük.  anormal olan bir durum söz konusu olduğu ortadaydı.Uluwatu yolu'da Bali'nin cennet yollarından  biri. Benim gördüğüm en güzel manzaralardan biriydi Uluwatu. Okyanusun üstündeki uçurum kayalar üzerinde kafede oturup sohbet etmenin keyfi hiçbir şeye değişilemez.       

ULUN DANU
         Yeni bir günde gezeceğiniz yeni bir adres ulun danu. Bali'nin masal bölgelerinden biri, araçla birkaç saatte gideceğiniz biryer. ama görmeden gelmemek lazım.  göl üzerinde yunus bisikletlerle tur yapabilirsiniz. özel kayıkla gezebilirsiniz. taze çilek suyu içebilirsiniz.  oradan çıktıktan sonra idağ çilekleri yetiştirilen bahçelere çilek toplamaya çıkabilirsiniz. benim en sevdiğim meyve çilek olduğu için Murat bana süpriz yapıp beni oraya götürdü, oradan verilen bir sepet içine çileklerimi topladım sonrada afiyetle yolda yedim :)

Bali'de hippi gibi giyinmenizde hiçbir sıkıntı yok. Jakarta'ya göre  fiyatlar daha uygun.
Bali'nin haritasını çıkarıp "çok küçük bir yermiş, hemen gezip bitiririm", diye düşünmeyin, mesafeler birbirinden epey uzak. Geldikten sonra keşfettiğim ama gidemediğim  Ayung Nehri'ne vaktiniz kalırsa kesin gidin.  Rafting yapabilirsiniz yada güzel bir yürüyüş.  dilerseniz google görsellerden  nasıl bir yer olduğuna bakabilirsiniz.



Bali Ubud'da birkaç otel önerisi
yada orada villa evler de kiralayabilirsiniz.
http://royalvillage.kamandaluresort.com/
http://www.viceroybali.com/en/introduction.php
http://www.alilavillassoori.com/?gclid=CPbqjpK82bQCFUdZ3godKDAAag
http://panchoran-retreat.com/gallery.html
http://wigman.home.xs4all.nl/photos.html