6 Aralık 2015

Günübirlik Karaağaç köyü, Gölyazı ve Uluabat Gölü

voyage,village,house,nostalgia, gezi,gezimanya, gezi fırsatı, şehir fırsatı, son dakika
Sevgili dostum Seloşumun fotoğraf gezi kulübü ile günübirlik  gideceği Karaağaç köyü, Gölyazı,Uluabat gölü  gezisine  ben ve Pınar'da dahil olduk. Sabah 7'de Bakırköy'den hareket eden minibüs ile günübirlik turumuz başladı. Kadıköy'e kadar gelecek kişileri toplayarak feribot ile yalovaya geçtik, oradan da öncelikle Karaağaç köyüne gittik.
 Aynı zamanda kuş gözlem merkezi olan bu köy sessiz sakin çok küçük bir yer, zamanlaması iyi yapılırsa leylekler felan izlenebiliyomuş
şehir fırsatı, gezi , son dakika, grupanya, şehir fırsatı, günübirlik turlar
  Karaağaç köyünden sonra tekrar minibüslere binerek 10 dakika sonra Gölyazı'ya ulaştık. Küçük bir balıkçı kasabasın en kalabalık günlerinden biriydi çünkü bir yarışma vardı.
Fotoğraf Kulübünün hocası bizleri otobüste köy halkı kadınlarının, fotoğraf çekenler yüzünden artık bunalma noktasında olduklarını ve bundan rahatsız olduklarını, izin almadan fotoğraf çekmemiz gerektiğini söyledi. Ben de bu yüzden kedileri çektim :)
şehir fırsatı, village, comedy cats, fun cats
 


Saatin öğleyi bulması nedeniyle sahilde biraz yürüyüp kendimize yemek yiyebileceğimiz bir yer aramaya başladık.Hava soğuk olduğu için tercihlerimizden biri yemek yiyeceğimiz yerin menülerinde  çorbanın da olmasıydı.

   
  Gölyazıya girerken bir köprü üzerinden yürüyorsunuz, köprü bittiğinde solunuza doğru devam ettiğinizde "tarihi hamam" yazısını göreceksiniz.
Biz gördük ama hamam diye oralı olmadan yiyecek birşeyler bakınmaya devam ettik ki kapıda oturan çok tatlı bir bayan bize yardımcı olabileceğini söyledi.Şansımıza ona denk geldik yoksa orası hamam diye geçip gidecektik. Nostaljik bir mekan, ortada soba yanıyor, salon içinde mavi beyaz renkler ağırlıklı, duvarlarda tarihi objeler asılı. Yemek seçeneklerini sunan bayan arkadaşa çorba da istediğimizi söyledik. "Çorba yok ama içerseniz size ev tarhanası yapayım hemen", dedi.
Öncesinde çiğ börek siparişimiz geldi, çok çok başarılıydı.
Zaten  20 dakikada  çorba da  hazırdı ve içtiğim en güzel tarhana çorbalarından biriyi. El açması mantıları ile patlayacak kadar yedik ve çok çok memnun kaldık. Kahvelerimizi içip, fallar bakıp  sonra da tarihi hamamın iç kısımlarını gezdik.
 Öncesinde sayfasını ziyaret etmek isterseniz web adersi bu:www.kahveala.com.tr.
Ve yağmur ile beraber  tekrar sokak aralarını gezdik ve yeniden sahile indik.  Gerçekten çok küçük yerleşim merkezleri, dönüp dolaşıp aynı noktaya ulaşmış oluyorsunuz ve yine geze gezenköprüye geldik."Hava soğuk şu kahvehaneye kadınları alıyorlar mı?", derken, bir baktık içeri girip okey oynamaya başlamışız. 5 kadın bir kahvehanede yaşlı amcalarla, çok rahat, keyifle vakit geçirdik.  Akşam 17:00 gibi tekrar dönüş yoluna geçtik.Liseden beri yaklaşık 20 yıldır dostluk eden 3  kafadar,  yani biz  için bu gezi  gerçekten  keyifliydi,  çünkü hem paylaştıkça çoğalıyorduk hem de  iki çok tatlı  kadına daha sahip olduk...

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder