ERKEKLER EVE KIZLAR FLORANSA'YA :)(Geziden 2 yıl sonra yazdığım için biraz özet gibi olacak, o yüzden bol fotoğraf ekledim, belki bir fikir verirler )
Bence dört kadının birlikte yapabilecekleri en güzel şey geziye çıkmaları :)
Biz üç kız kardeşiz; ablam 2 çocuğunu annem,babam ve nöbetten ölmüş kocasına hediye edip, kardeşimde çiçeği burnundaki damadı eve bırakarak, yollara düştüler...görümcesi ve tabiki ben de onlara eklenince sabah'ın 6'sında Atatürk Havalimanında buluştuk.
Yolculuğumuz Floransa ve Venedik şehirlerine... Burada sadece Floransa'dan bahsedeceğim. Tabiki bloglarda gezi yeri araştırırken birden tarihi detay gören ve bunu pek sevmeyen ben " şu bu yy....burası fi tarihinde... vs" konulara girmeyeceğim.
Kızlar, İtalya'ya, ısrar ve ısrarla tur ile gitmek istediler ve hiçbir şekilde bunun saçma olacağı fikrimi kabul etmediler. Sonuç : tabiki yanıldılar :) Çünkü yanlarında ben vardım tur şirketi gibi insanım :)) Tur şirketi sadece parasına bakıyor, şehir içini hızla gezdirip, bir şehir bitmeden 2. güne günlük şehir ya da ülke turları ekleyerek sadece ve sadece oraya gideceklerle ilgileniyorlar. Neyse :) adı lazım değil bir Tur'dan Bayram paketi aldık. Havaalanında beklediğimiz 2 saatlik sürede Tur'dan kimse bizi arayıp sormadı.Duty Free'de çok keyif aldığım saçma sapan makyajlar tamamlandı ve 3.5 saatlik yolculuğumuz başladı. Uçakta turun rehberi olduğunu öğrendiğimiz çocuk gezip kendini koridor boyunca " ...tur", diye söylenerek geçti. Biz geç kalmış olsaydık adam uçakta 1 saat sonra anca anlamış olacaktı. Bologna havalimanına varıp, valizlerimizi de alıp ,o zamana kadar gördüğümüz en eski tur otobüsü ile 3 saatlik Floransa yolculuğumuza başladık. Hava çok yağışlı falan demişlerdi ama şanslıydık, çok güzeldi, sadece biraz bulutluydu. (Yukarıdaki fotoğrafı mola verdiğimiz bir yerde çektim)
Floransa'ya girdik ve bizi ilk olarak Michelangelo Tepesine götürdüler Michelangelo'nun orijinale en yakın heykeli buradaymış. (20 dk orada kaldık ), Şehrin tepeden görüntüsü oldukça güzel.
Tur şirketi nostaljik ve birazda bakımsız bir otel ayarlamıştı. İyi tarafı çok merkeziydi, tam önünde çok keyifli bir park vardı ve biz bir akşam yağmur altında şarap keyfi yaptık. Floransa çok güzel bir şehir. Müzeler, sanat eserleri, sokakları, sokak müzisyenleri hepsi çok etkileyiciydi.Turistik amaçlı gidildiğinde zaman kısıtlı ise 2- 3 günden fazlasına gerek yok ama emin olun sadece 1 gecede çok az kalır. Şehre otobüsle ilk girdiğimizde büyük bir alışveriş merkezi gördüm ve hızlıca hem o merkezin hem de sokağının fotosunu çektim otobüs camından. 2 gün sonra sonra şehir haritasında sokağı bulduk ve hangi otobüsle gidebileceğimizi öğrendik. Ve inanılmaz güzel bir İtalya yerel alışverişi yapmış olduk. İspanya'da İtalyanların evinde kalırken bana yemek sonraları için alıştırdıkları ve artık ilaç niyetine de içtiğim 'disaranno' adlı süper badem likörünü, votkaları ve aklınıza gelen tüm içecekleri duty free'den bile en az 8-12 euro düşük fiyata aldık :) hem de valize koyduğumuz için sayı sınırını biz belirledik . (gitmeyi göze alanlara tarif veririm) 
İtalya şehirlerinin en büyük handikabı etrafta herkes Türkçe konuşuyor ve kendinizi hala Türkiye'de sanıyorsunuz. ben İtalya'da 3 ayrı şehirde de süper pizzaya felan denk gelmedim hatta en iyi pizzayı İspanya'da yedim :) Pizzalar çok lezzetli felan değil normal pizza işte, ama dondurmalar süper. Müzelerin ve görülecek yerlerin yoğunluğu yine aynı bölgede toplandığı için yürüyerek birçok yer görülebiliyor. Bunlardan en göz dolduranları, Müzeleri, Duomo meydanı ve Santa Maria del Fiore Katedrali, ve nehir. Ayrıca etrafındaki tarihi pastaneler ve ayakkabı mağazaları da bizi bizden aldı :)
Sonra Arno nehrine doğru kalabalık içinde yürürken tarihi yerlerden geçiyoruz ve yine benim meslektaşlarımı yani müzisyenleri dinliyoruz. Yandaki meslektaş biraz sinirli görünsede iyi çalıyordu :)
Nehrin diğer tarafına geçmek için kullanılan köprü çok nostaljik ve karşılıklı inanılmaz güzel takı mağazaları var. Karşıya geçtikten sonra diğer yakada da güzel mekanlar var.
İlk gün tepe, müze, köprüler, leziz biralar derken akşam oldu ve biz otelimize döndük, Ve yeni güne uyuduk.
Sabah erkenden uyanıp otelden Duomo meydanına doğru yürüdük, zaten otelin önünden devam eden dümdüz güzel bir cadde. Kısa süre sonra açık pazar olan turistik eşyaların satıldığı yere geldikve hemen standların arkasında bir market farkettik, bayıldık ve sonra öğrendik ki görmek gereken yerlerdenmiş Mercato Centrale, oradan tekrar yola koyulduk ve haritadaki tarihi yerleri görmeye devam ettik.Bu yerler arasında Dante'nin de müzesine gittik. Ben çok keyif aldım ama illa gidin diyemem.Dante'yi seviyorsanız kesin gidin :)
sokaklarda yürüken bloglarda okuduğum Pinokyo'lu dükkana denk geldik, çocukken nasıl korkuttuysa beni, kendisinden pek hazetmediğim için fazla oralı olmadan geçtik gittik :) Ayaklarınıza su toplanana kadar yürüyeceksiniz ve bizim gördüğümüz, görmediğimiz ne varsa bir de siz keşfedeksiniz...
Floransa için öneriler:
- günde en az 2 kez dondurma yiyin
- heykellerin gölgesinde oturun :)
- sokak müzisyenleri fonunda Nehre düşsel olarak dalın
- ayakkabı -lar- alın :)
- sokak aralarındaki marketlere girin
- turistik bölgelerden ayrılın ve sokak aralarında yemek mekanları keşfedin.
- Risotto yiyin (özellikle deniz mahsüllü)
- başkasının zevkinden fikir edinin ama o bilgilere takılmayın, kendi keşfinizi yaşayın.
- gündüzleri gezerken marketten kutu meyva suyu gibi satılan şaraplardan alıp pipetle içip dikkat çekmeden çakır keyif olarak gezin :)
- bu şehirde yanınızdakilere alışveriş yasağı koymayın, alakalı alakasız tüm dükkanlara girin, ev eşyasından, çocuk eşyası dükkanlarına kadar tüm dükkanlar harika.
Birçok yerde karşınıza seramikler çıkacak, el işçiliği tepsiler, mutfak malzemeleri güzel hediyelik olabilirler.
ve işte 4 kadın Floransa'yı gezip, gönlümüzce keyfini çıkarıp, tekrar ziyaret etmek dileğiyle ayrılıp Venedik'e doğru yola çıktık.
ve işte 4 kadın Floransa'yı gezip, gönlümüzce keyfini çıkarıp, tekrar ziyaret etmek dileğiyle ayrılıp Venedik'e doğru yola çıktık.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder