16 Temmuz 2015

MURANO VE BURANO ADALARI











Venedik'te  son günümüzde zamanlamayı  riske  ederek  adalara gittik. Çok da iyi yapmışız, Burano'yu,bu kadar seveceğimizi bilsem asla son dakikaya bırakmazdım. 
       İlk önce gidişatı öğrendik ve ilk olarak  Murano'ya gidildiğini teyit ettik. Venedik girişinde Vapurettoların gişelerine sorup soruştura   aldığımız biletler ile  indi- bindi toplamında 1 saat sürecek bir vapur yolculuğu yaptık. 












 İlk durak Murano adasıydı; benzerliği nedeniye  kendinizi hala Venedik sokaklarında hissettiğiniz küçük bir ada. 
 Murano cam işçiliği ile meşhur. Şu yandaki şeytan kemancı da aynı ben:) Zaten İtalya'da her hangi bir şehri gezerken de, Türkiye'de de zarif cam işçiliği parçalar gördüğünüzde de altında made in murano yazısını bulabilirsiniz. Çoğu el  işi olan bu süs eşyaları gerçekten de çok çok güzeller.İnsan  kırılmayacağını bilse çok güzel su bardaklarından, likör takımlarına,incecik  vazolara bir çok parçayı taşıyıp getirebilir. Evlenecek olsam çeyizimi buradan hallederdim :))

Cam boncuktan kolyeler, hediyelikler birçok şey bulunabilir.Sevdiğiniz insanlara en güzel hediyelikleri buradan da bulabilirsiniz.
Biz dediğim gibi kısıtlı zaman ile geldiğimiz için  hızlı bir tur ile Murano'yu gezdik ve Burano için tekrar Vapura bindik.










BENCE GÖKKUŞAĞI ADASI
Tıklım tıklım Vapur ile geldiğimiz 2.ada Burano;  Bizim 4 kızdan herhangi birisine Burano deseniz size  ilk olarak vanilya deriz. Minnak minnak renkli evler arasında bir mahalle kültürü, pencereler açık, mis gibi vanilyalı kek, evlerde pişen pasta börek kokuları. Sakin huzurlu yerliler,siz de bir gevşiyorsunuz; yani bir ada bu kadar mı sevimli olur?
Çok sakin bir ada, Vapura yakın sokak aralarında pratik, bira yanında balık, kalamar yapan yerlerde oturmanın keyfi on numara.  Rengarenk evlere baktıkça kendinizi güzel hissedeceğiniz ve inanıyorumki  başnıza vapur batması gibi bir tehlike gelme ise asla gittiğinize pişman olmayacağınız bir yer olacak.





Sokak arasından geçen sular, nasıl pişman olduk bir geceyi orada geçirmediğimize ve son zamana bıraktığımıza.
  




 Tekrar elimizde harita Venedik'in dar ve çocuksu sokaklarına geri döndük. Gönül isterdiki o sokaklarda daha fazla nefes alalım, turist olarak 3-4 günde her bir yanı görme telaşesi ile bazı anları kaybetmeyelim. Hatta tek başımıza oturup Burano'da bir kitabı gülümseyerek bitirelim. Gündüz Burano'da kalıp, bir şarap içmeye Venedik'e inip son vapur ile tekrar adaya gidelim. Ama belki başka ve daha özel bir bir zamana...

3 yorum:

  1. ne güzel gezdiniz. bir zamanlar bizde bu yollarda yürümüştük, tekrar
    hatırlamak çok güzel. ben de burdan cam bir baykuş almıştım. tabi ki
    en küçüğünden :)

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. bende küçüğümden mavi bir horoz sahibi oldum :) sevgiler :)

      Sil
  2. Takip edebileceğimiz bir şahsi hesabınız var mıdır örneğin instagram ya da flickr hesapları gibi?

    YanıtlaSil